Deneylerde araştırmacılar, yeni doğmuş bebeklerin beyinlerinde, rahimde en çok maruz kaldıkları dili duyan aktivitenin arttığını buldu. Araştırmada bebeklerin henüz anne karnındayken ne zaman konuşulan dile duyarlı hale geldiği tam olarak incelenmedi; ancak fetüsün ikinci üç aylık dönemin ilerleyen aşamalarında ve üçüncü dönemin başında sesleri duymaya başladığı iyi biliniyor. Bu nedenle anne adayları ve babalar da bebekleriyle konuşmaktan, hatta doğrudan konuşmaktan çekinmemelidir.
Yeni çalışma, Fransa’nın Paris kentindeki Descartes Üniversitesi ve İtalya’nın Padua Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yürütüldü. Makalede “Doğum öncesi dönem daha fazla dil gelişiminin temelini atıyor” diyor.
Önceki araştırmalardan
Hamileliğin beşinci ve yedinci ayları arasında fetüsün rahim dışındaki sesleri duymaya başladığı zaten bilinmektedir . 2015 yılında yapılan şok edici bir araştırma, doğmamış bebeklerin, 16 haftalıkken bile, rahim dışında çalınan müziğe ağızlarını ve dillerini hareket ettirerek tepki verebildiklerini ortaya çıkardı.
Önceki araştırmalar ayrıca anne sesinin, prematüre bir bebeğin rahimdeyken beyin gelişimini uyarabildiğini de göstermişti .
Diğer araştırmalara göre yeni doğanlar, annelerinin sesini diğer kadın seslerine tercih ediyor ve annesinin hamilelik sırasında konuştuğu dili diğer dillere tercih ediyor.
Ancak ekip, gelişmekte olan beynin dil deneyiminden öğrenmesini sağlayan kesin “nöral mekanizmaların” hala “yeterince anlaşılmadığını” söylüyor.
Araştırmanın amacına yönelik olarak, Fransız yerli annelerin 33 yeni doğan bebeği, Paris’teki Robert Debre hastanesinde doğumdan sonraki bir ila beş gün arasında ensefalografi (EEG) kullanılarak izlendi. EEG, beyin tarafından üretilen elektrik sinyallerini alan, kafa derisine bağlanan küçük sensörlerden oluşan bir ağ içerir.
Araştırmacılar beyin dalgalarını izlerken onlara klasik çocuk masalı Goldilocks ve Üç Ayı’nın hafif bir ses kaydını dinlettiler. Peri masalından alıntılar üç dilde yayınlandı: Fransızca (ana dil), İspanyolca (ritmik olarak Fransız yabancı diline benzer) ve İngilizce (ritmik olarak farklı yabancı dil).
Araştırmacılar, yeni doğanların kendi ana dilleri olan İspanyolca veya İngilizce yerine Fransızca dinledikten sonra, dil işleme yeteneğiyle ilişkili “gelişmiş sinirsel salınımlar” sergilediklerini buldu. Bu, bebeklerin anne karnındayken kendileriyle konuşulan ana dile zaten aşina olduklarını gösteriyor; araştırmacılar bunun annelerinden ve annelerin diğer insanlarla sözlü etkileşimlerinden geldiğini söylüyor.
Bilim adamları şu sonuca varıyor: “Bu sonuçlar, dil deneyiminin bebek beyninin işlevsel organizasyonunu doğumdan önce bile şekillendirdiğine dair bugüne kadarki en ikna edici kanıtı sağlıyor.”