Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Jinping’in Salı günü gerçekleştirdiği Vietnam ziyareti bir çok açıdan hayli önem taşıyor. Üç ay önce ABD Başkanı Joe Biden Vietnam’ı ziyaret etmiş, iki ülkenin ilişkileri Kapsamlı Stratejik Ortaklık seviyesine yükselmişti. Japonya’nın da daha bir ay önce Vietnam ile ilişkisini aynı seviyeye getirdiğini anımsayalım.
Böylesi bir siyasi ortamda Şi’nin Vietnam ziyareti bölgede ABD etkisine karşı bir tavır olarak değerlendirilmeli öncelikle. Vietnam’a son ziyaretini 2017 yılında Asya-Pasifik Ekonomik Zirvesi’ne gelerek gerçekleştirmişti Çin Devlet Başkanı. Yani sekiz yıl onra gitmiş oldu Vietnam’a.
Vietnam Rusya’yla, Hindistan’la, Güney Kore’yle de iyi ilişkiler içinde, Çin’le olduğu gibi. ABD, Japonya, Hindistan ile Avustralya da Vietnam için ekonomik açıdan önemli ülkeler. Bu ülkelerle Vietnam arasında ikili ticaret sürekli gelişiyor. Örneğin 2022 yılında ABD’nin Vietnam ile toplam mal ticaretinin 138 milyar ABD doları değerinde olduğu tahmin ediliyor. Japonya ile ikili ticaret 50 milyar dolara ulaştı. 2022 yılında Hindistan ile ikili ticaret 14,14 milyar ABD dolarını buldu. Aynı yıl Avustralya’nın Vietnam ile toplam ticareti 25,7 milyar dolar olarak gerçekleşti.
BAMBU DİPLOMASİSİ
Kolayca anlaşılabileceği gibi Vietnam dış politikası, tüm güçlerle ilişkilerin sürdürülmesi esasına dayanıyor, Bambu Diplomasisi deniyor buna. ABD ile Çin arasındaki rekabetten uzak kalmak istiyor, bunun yerine çok kutuplu bir küresel sistemden yana. Belki de böyle olduğu için hem bölgesel hem de küresel olarak önemi hayli artmış durumda. Koyduğu hedeflere ulaşmak için “daha fazla dost, daha az düşman” ilkesinin yanı sıra dış ilişkilerin çok taraflı hale getirilmesi politikasını uyguluyor uzun zamandır.
Bu çerçevede Çin’le ilişkileri de, rekabet de içerse iyi sayılır. İki ülke arasındaki ikili ticaret 200 milyar doları aşmış bulunuyor. Çin, Vietnam’ın en büyük ticaret ortaklarından biriyken Vietnam da Çin’in ASEAN’daki en büyük ticaret ortağı, aynı zamanda küresel olarak dördüncü en büyük ticaret ortağıdır. Vietnam, hammadde ile ara mal ithalatında Çin’e bağımlı. Batı ile Çin arasında kritik bir bağlantı görevi de görüyor. Ancak iki ülke arasında uzun zamandır hem Paracel hem de Spratly Adaları üzerinde çözülmesi hayli zor bir anlaşmazlık var. Deniz alanları iddiaları mevcut karşılıklı olarak.
ÇOK SAYIDA ANLAŞMA İMZAADI
Şi ziyareti sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için 6 öneride bulundu. Bunlar politik, güvenlik, pratik iş birliği, uluslararası/bölgesel meseleler ile denizcilik alanlarıyla ilgili. Ülkesinin “dışlayıcı gruplaşmaların, blok siyasetinin parçası olmadığını” vurgulayan Şi’nin “Çin, Vietnam ile çok taraflı iş birliğini güçlendirmeye, çok taraflılığı savunmaya ve uluslararası meselelerde gelişmekte olan ülkelerin sesini ve etkiSİni birlikte yükseltmek için çalışmaya hazırdır” sözleri son derece önemli.
Yaklaşım böyle olunca da Çin ile Vietnam arasında 36 anlaşma imzalanması gayet doğal. İki ülke ticaret ile yatırımı arttırmak için tarım, altyapı, enerji, dijital ekonomi, yeşil kalkınmaya odaklanan bir bölge kurma konusunda da anlaştı. Tonkin Körfezi’nde adalarda ortak devriye için iki anlaşma imzalandı. İki ülke arasındaki ticareti arttıracak sınır ötesi demiryolu hattının geliştirilmesine yönelik bir anlaşma da var.
Şi’nin Çin Komünist Partisi ile Vietnam Komünist Partisi’ni “dünyanın iktidardaki en büyük iki komünist partisi” olarak tanımlaması Küba’nın yönetici partisini atlaması hariç elbette çok doğru.
MARKSİZME BAĞLILIK VURGUSU
Şi’nin her iki siyasi partinin de Marksizm’e bağlı kaldığını söylemesi de doğrusu çok dikkat çekici. İki parti ulusal koşullara özgü sosyalizm inşasına öncülük ediyor Şi’ye göre. Bence ziyaretin hedefini en iyi ifade eden sözleri şuydu Şi’nin: “Taraflar Çin-Vietnam ilişkisinin özel stratejik önemini kavramalıdır. Dünyadaki sosyalist güçlerin güçlenmesi perspektifinden Çin-Vietnam ortak geleceğinin inşasında ilerleme sağlamalı, istikrarlı ve uzun erimli sosyalist inşalar güvence altına almalıdır”.
Vietnam’ın Bambu Diplomasisi, kendi çıkarları açısından elbette uygun olabilir, ancak dünyanın önemli stratejik noktalarında gerileme yaşayan ABD’ye o bölgede rahat hareket olanağı sağlayabilir bir politikadır bu. Çin işte bu nedenle Vietnam’a önem veriyor.
Bölge bir barış alanı olacaksa Vietnam’ın Çin’in kaygılarını giderecek adımlar atması ya da kaygı yaratacak adımlar atmaması gerekecek. İki ülkenin geçmişte yaşadıkları son derece acı olaylar artık geride kaldı. İşbirliğinin gelişmesi için aslında bir engel yok. Aksine, Şi Cinping’in 2021 yılında Vietnam Komünist Partisi’ne hitaben yazdığı mektupta iki ülkeyi birbirine dağların ve nehirlerin bağladığını” belirttiğini unutmayalım.
Şi iki ülke arasındaki “kardeşlikle yoldaşlığı gerçek bir hazine” olarak tanımlamıştı.
Kıymeti bilinmeli.