Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) tarafından düzenlenen “24. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali”nin ödül töreni, Atlas 1948 Sineması’nda gerçekleştirildi.
Vakıftan yapılan açıklamaya göre, törenin açılışında konuşan festival direktörü ve TÜRSAK Vakfı Başkan Yardımcısı Burhan Gün, Randevu İstanbul’un özel bir konsept olduğunu belirterek, “Yıllar içerisinde festivali daha iyi hale getirmek için çok fazla kafa yorduk. Özellikle İspanya ile kültürel yakınlaşma, birçok kapıyı da aralama fırsatı sundu. Festivalde bu yıl İspanya’yı odak noktası olarak almak istedik ve ortaya çok kıymetli bir iş çıkarttık.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye ve İspanya: Ortak Yapım İmkanları” konulu panele katılmak üzere festivale konuk olan yönetmen Pablo Maqueda, Türkiye ve İspanya arasında ortak yapımlar için neler yapılabileceğinin konuşulduğunu dile getirdi.
“Türkiye, İspanya ve Latin Amerika arasında güçlü yapımlar ortaya koyabiliriz”
Yapımcı ve yazar Haizea Viana, festivale olan ilgiden ötürü çok mutlu olduklarını söyleyerek, “Farklı ülkelerdeki seyircilerin tepkilerini görmek ve yorumları dinlemek benim için çok önemli. Bu bizim buraya son gelişimiz olmayacak.” açıklamasını yaptı.
Festival kapsamında yönetmenlik atölyesi veren Samantha Lopez de şunları kaydetti:
“Bu kültürü tanımak bizim için çok önemliydi. Türkiye, İspanya ve Latin Amerika arasında güçlü yapımlar ortaya koyabiliriz. Bunun için araştırmalar yapacağız. Ayrıca ‘Yönetmenlik Atölyesi’ verme şansım oldu. Film yapım süreciyle ilgili önemli noktalara değindik. Türkiye’de sinema açısından çok güçlü bir jenerasyon geliyor. Yeni neslin çok başarılı olacağını düşünüyorum. Son olarak İstanbul’da kalbimi bırakacağım, yeri benim için hep özel kalacak.”
İspanyol yapımcı Amparo Miralles ise İstanbul’da daha önce bir film çektiklerine işaret ederek, “Buradaki lokal ekipten çok memnunduk. Süreç çok güzel ve keyifli geçmişti. Biz Türkiye’ye çekim için gelen ilk İspanyol ekiptik ve sanırım bu alanda bir kapı olacağız. Bundan sonra çok daha fazla film ortaya koyacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Festivalde bu yıl “Kültür ve Sanata Katkı Ödülü”, Nişantaşı Eğitim Vakfı Kurucusu Dr. Levent Uysal’a verildi. “Uluslararası Randevu Ödülü” Egeda Başkanı Enrique Cerezo’ya, “Sinemaya Katkı Ödülü” ise yönetmen Muzaffer Hiçdurmaz’a takdim edildi.
Ödülünü alan Muzaffer Hiçdurmaz, sinemayla olan bağını şu sözlerle aktardı:
“Bebekliğim sinemayla başladı. Lütfi Ömer Akat hocam ile tanıştıktan sonra kitaplarla tanıştım ve senaryolar yazmaya başladım. 31 yıl sinema ve senaryo yazım dersi verdim. Yaşlılık denilen şey kapımı çaldı ve emekli olmak zorunda kaldım. Beni bu ödüle layık gördüğünüz için teşekkür ederim.”
Törenin ardından “Dali’yi Beklerken” filminin gala gösterimi yapıldı.
Festival bugün gerçekleşecek gösterimlerin ardından sona erecek.